Refah Partisi Yeniden Genel Başkanı Fatih Erbakan, Ankara’da bir otelde düzenlenen ‘İktidara Yürüyoruz’ temalı İlçe Başkanları toplantısında konuştu.
Fatih Erbakan, Refah Partisi’nin yeni kuruluşuna ve tüm imkansızlıklara rağmen yanlışla doğruyu, yanlışla yanlışı söyleyen siyaset anlayışıyla Türk siyasetinin en hızlı büyüyen ve en güçlü aktörlerinden biri haline geldiğini de belirtti.
“En büyük sürprizi 14 Mayıs’ta yapacağız”
Erbakan, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde en büyük sürprizi yapacaklarını söyledi.
Erbakan, metal yorgunluğu yaşayan mevcut iktidarın artık emekli olma zamanının geldiğini, adaylık kavgalarıyla sık sık gündeme gelen 6’lı masanın millete sunacağı bir şey olmadığını, halkın menfaatine olduğunu kaydetti. içlerinde her geçen gün artmaktadır.
6. masanın mutabakat zaptı, askeri vesayeti geri getirmeyi vaat ediyor.
30 Ocak’ta 6’lı Tablo’nun açıkladığı Ortak Politikalar Uzlaşması metnini eleştiren Erbakan, ortaya atılan metnin ülke gerçeklerinden ve vatandaşın gündeminden kopuk olduğunu söyledi.
Erbakan şu ifadeleri kullandı:
Bu metin, askeri vesayeti geri getirmeyi vaat ediyor. Eski Türkiye’nin kısır çekişmelerini, çift başlı yönetim anlayışını ve 28 Şubat’ın karanlık günlerini geri getirmeyi vaat ediyor. Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlarının Milli Savunma Bakanlığına bağlı olmayacağı sözü, ülkeyi tek tip vesayet rejimine döndürmekten başka bir anlam ifade etmemektedir. Ekonomik krizin pençesine düşen vatandaşlarımızın çare için umut veren tek bir somut önerisi yok; vaatleri sadece “yanak” edebiyatıdır. Bakın metinde diyorlar ki, “Enflasyonu iki yıl içinde kalıcı olarak tek hanelere indireceğiz. Beş yılın sonunda dolar cinsinden kişi başı gelirimizi en az iki katına çıkaracağız. Aşırı yoksulluğu sıfırlayacağız.” Bunları söylemek kolay, ne yapacaklar, nasıl yapacaklar, ‘hangi projeyle, hangi kaynakla’ bunlardan eser yok metinde.
“Erdoğan’ın adaylık tartışmalarına fazla kapıldılar”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığına ilişkin tartışmaları değerlendiren Erbakan, şunları söyledi:
Herkes kendi gücüne odaklanıp, kim aday olursa olsun ‘Cumhurbaşkanı bize karşı çıksa da bu seçimi biz kazanacağız’ anlayışıyla çalışmalı ve çalışmalarına devam etmelidir. Bu işe fazla kapıldılar. Oysa ‘Cumhurbaşkanı’na kim karşı çıkarsa çıksın Kılıçdaroğlu veya başka bir aday fark etmez, Millet İttifakı olarak seçimi rahatlıkla kazanırız, sorunumuz yok’ diyorlardı. Şimdi nedense bozuk plak gibi geri sarıyorlar. Seçim takvimi artık başladı. YSK’nın kararına herkes saygı duyacak. O kararı beklemek ve bu tartışmayı fazla uzatmamak gerekiyor.
